Büyükada’da yılların faytoncusu Yavuz Üstüner: “Atlardan ayrı bir hayat düşünemem”

Söyleşi: Can Emed

Büyükada’da “Yavuz Amca” diye biliriz onu. Benim dört kuşak Büyükadalı olan ailemin her ferdi, anneannem, dedem, annem ve babam onun faytonuna defalarca binmiştir. Ailemin her ferdini ismen bilir. Rahmetli anneannemin hatırasına hâlâ sahip çıkar. “Nevzer Çolak Hanimefendinin Torunu” diye hitap eder bana. Yolda ne zaman faytonu ile geçerken görsek faytonunu yavaşlatarak yanımızdan geçerken bize el sallar, selam verir. Faytonuna ve atlarına o kadar özen gösterir ki faytonunun ve atlarının her tarafında renkli pufpuf boncuklar ve püsküller ile süsler.

Yavuz Amca’yı bu sabah ziyarete gittik. Hemen beni tanıdı, bizi ahırlarına buyur etti. Fakat değişik olan tek şey, Yavuz Amca ilk kez bu kadar doluydu, üzgündü. Onu faytonculuk yaptığına şahit olduğum, çocukluğumun geçtiği 1980’li yıllardan beri her zaman gülümserken gördüm, her daim mutlu bir yüz ifadesiyle biliriz onu. Yavuz Amca’yı ilk defa bu kadar hüzünlü görüyorum.

Konuşmaya başladık, atlarını bize gösterirken isimlerini de söylüyordu bize tek tek. “Lütfen” dedi bize, “O hayvansever olduğunu söyleyen gençlere bunları söyleyin, ben atlarımı öz evlâdım gibi seviyorum, onlara bakımını kendi cebimden yapıyor, her gün 6 atıma 50 kilo saman veriyorum.”

Büyükadalı faytoncu Yavuz Üstüner, kısrağı Ceylan ile birlikte.
Fotoğraf: Can Emed, 27 Ocak 2020.

Yavuz Amca’nın 6 atı vardı, bizimle tanıştırdığı atların erkek olanı (beygir) Yılmaz, dişi olanının (kısrak) adı ise Ceylan’dı. O kadar sevecen atlardı ki bize kendilerini sevdirdiler, alınlarını okşamamıza izin verdiler. Atlar hâlâ masallardan fırlamış gibi bakımlı, süslü, tertemiz.

Yavuz Amca bir yandan ufak bir balya samanı atlarına verirken bir yandan da konuşmasına devam etti…

Yavuz Üstüner, beygiri Yılmaz (kırmızı ponpon püsküllü)
ve kısrağı Ceylan’a (arkada, kırmızı gemli) yem verirken.
Fotoğraf: Can Emed, 27 Ocak 2020.

“Hiç kimseden yardım görmüyorum, devlet baba bize sahip çıkmıyor, bizim faytonlarımızı çalıştırmamıza izin vermiyorlar, böyle bir durumda atlarıma kendi cebimden masraf ederek bakıyorum para kazanamadığım bir durumda. Atlarımdan ayrı bir yaşamı düşünemem, onlar benim öz evlâtlarım kadar sevdiğim canlarım, onlar benim hayatım, ailem.”

Yavuz Üstüner ve atları.
Fotoğraf: Can Emed, 27 Ocak 2020.

Yavuz Amca, konuşmasını sonlandırırken üç kuşak istanbullu olduğunu, Arnavut kökenli bir aileden geldiğini, 1970’li yıllardan beri Büyükada’da faytonculuk yaptığını söyledi. “Bir gün gelecek ve faytonculugun yasaklanmak isteneceğini bana söyleseler, hayatta inanmazdım” diyerek üzüntülü bir şekilde iç geçirdi…

Kendisiyle vedalaşırken, o da bizimle birlikte ahırlarından çıktı, iskeleye atları için saman temin etmeye gidiyordu.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s