
Adaların Atları Platformu olarak, İBB satın aldığı atları bedelsiz sahiplendireceğini açıkladığından bu yana, sahiplendirme şartlarını açıklamalarını talep ediyoruz. Atları alacak kişi ve kurumlarda bazı özellikler bulunmalı ki hayvanlar güvende ve mutlu olsun. İBB bu şartları bir türlü açıklamayınca, yetkililerle görüşüp öneriler sunduk (18 Nisan 2020). Yetkililerce dikkate aldığını umduğumuz önerilerimizi şimdi kamuoyunun da bilgisine sunuyoruz.
Adaların Atlarının sahiplendirilmesi, yakın zamanda İzmir ve Antalya fayton atları örneklerinden (2019), ondan önce ve daha fena şekilde Karaman’ın yılkı atlarından (2018) bildiğimiz gibi, atlar aleyhinde birçok risk barındırıyor. Bu nedenle öncelik, atların adalarda yaşaması, İBB’ye veya onları sahiplenenlere masraf çıkarmayacak şekilde geçimlerini temin etmeleridir. Buna, İstanbul Valisi’nin atların adada kalmasına karşı olması ve diğer gerekçelerle sıcak bakılmadığını biliyoruz. Fakat buradaki engelleri aşmak uzun vadede, atların meçhule sürülmesinden daha kolay, daha doğru olur, biz de atların adada yaşamasını, sahiplenilmesini mümkün kılmak için elimizden gelen desteği sağlarız. Bunun dışında, sahiplendirildikleri yerde atların başına tatsız şeyler gelmesinden kesinlikle haberdar oluruz, burada atlar için olumsuz olacak her şey İBB için de olumsuz olacaktır.
Bununla beraber, mevcut tüm atların adada kalmasının zorluklarını anlıyoruz. Atların bir bölümü ada dışında, makul şekilde sahiplendirilebilir. Bunda atların aleyhine gelişmeleri engellemek için şu tedbirler alınmalı:
Genel şartlar:
İBB tarafından satın alınmış atlar, biz İstanbulluların parasıyla alındı ve bizim paramızla bakılıyor. Bu atlar hepimize aittir. Bu nedenle İBB hem şimdiki durum hem de sahiplendirme konusunda şeffaf davranmalı. İBB meclis toplantıları izlenebiliyorken, Adalar’da kaç at olduğu izlenemiyor, spekülasyona açık bir durum ortaya çıkıyor. Hangi ahırda kaç at bulunduğu, kaç tay doğduğu, hangi atın hangi nedenle öldüğü haftalık olarak açıklanmalı.
Büyükada İspark ahırı, atların ahırda kapalı tutulmasına göre planlanmamış olması, hareket alanının darlığı gibi elverişsizliklerine rağmen, arazinin fiilen İBB’nin elinde olması çok önemli. Kesinlikle elden çıkarılmamalı. Bu, Adalar dışına sahiplendirilecek atların geleceği açısından da, Adalar’da at sahiplendirilmesi açısından da kritik önemde.
Atları alan kişi ve kurumlar atları ve bunlardan doğacak tayları hiçbir suretle satamaz, devredemez, üçüncü taraflara sahiplendiremez.
Mevcut sahiplendirme komisyonu tamamen İBB üyelerinden oluşuyor. İBB’de yetkili olmak, atları tanıyor olmayı ve atçılığı biliyor olmayı beraberinde getirmiyor. Komisyon, atların özelliklerini ve ihtiyaçlarını iyi bilen, atçılık camiasını tanıyan danışmanlarla çalışmalı. Bu alandan isim önerebiliriz. “Hayvan hakları” adına hareket edenler de komisyon faaliyetlerini izleyebilir, ama atlarla çalışmamış kişiler danışman olmamalı. “Atları doğaya bırakalım” “özgürlüğe koşsunlar” gibi naif öneriler atları korumuyor.
Sponsor olarak sahiplenme:
- Kişi ve kurumlar, İBB tarafından bakılmakta olan atları, İBB tarafından belirlenecek aylık bakım maliyetlerini, hatta bunun fazlasını ödeyerek sahiplenebilir. Bakım İBB’ye ait ahırda, İBB personeli tarafından yapılır, maliyet sponsor tarafından karşılanır. Sponsorluk en az 1 yılı kapsar. Kişiler, İBB gözetimindeki atın ortak sahibi olabilirler. Bir at en fazla 10 kişi tarafından sahiplenilebilir.
- Atlar için hareket, hayati bir ihtiyaç. Sponsorlar tarafından sahiplenen İBB gözetimindeki atlar, “sahipleri” ile birlikte Ada’da belirli parkurlarda dolaşabilir, binicilik ve geziler yapılabilir. (Bunun önünde hukuki bir engel yok. Valilik tarafından alınan 3 aylık “faytona at bağlama yasağı” 19 Haziran’da bitiyor, bu ikinci üç aylık yasağın gerekçesi “ahırların sağlıksız olması” idi, ahırlar da yıkıldı. Valilik ve başka devlet kurumları kamuya ait orman arazisinde sahipli köpeklerin dolaştırılmasını engelleyemeyeceği gibi sahipli atların gezmesini de engelleyemez. Nitekim Belgrat Ormanları’nda da binicilik yapılıyor. İBB bu tür konularda daha sıkı durabilir, durmalı. “Ruam hastalığı” atların adada kullanımı önüne engel olarak çıkarılırsa, Adalar dışına sahiplendirilmesi önünde de engeldir, hastalık yayılmamalıdır. Kaldı ki 2005’te beri ruam görülmeyen Heybeliada ve Burgazada’daki atlar İBB tarafından, ruamın görülmüş olduğu Büyükada’ya götürülmüştür.)
- Kurum ve kişiler sponsor oldukları atların bakımı ve kullanımı için veteriner, nalbant, eğitmen, biniş hocası gibi meslek sahiplerini kendileri getirebilirler. Bu hizmetler İBB (örn. Spor A.Ş.) üzerinden de sağlanabilir.
- Veteriner Fakültesi, Binicilik Yüksek Okulu ve özel binicilik kulüpleri de İBB ahırlarında, İBB gözetimindeki atlarla sponsorluk ilişkisi kurabilirler. Ancak atların ve sahiplenen kişilerin sağlığını tehlikeye atacak faaliyetlerde bulunulamaz.
Atların adalarda sponsorlu sahiplenmesine başta biz ada halkı yürekten destek veririz. İBB’nin de bunu kamuoyuna çok güzel sunabileceğinden eminiz.
Doğrudan sahiplenme amaçlı başvurucularda aranacak özellikler
- Bir kurum/kişi, atları başka kurumlara devretmek, şahıslara dağıtmak vb. amaçla at edinmemeli. Kurum/kişi, atları nerede, nasıl, hangi amaç için kullanacağını açıklamalı. Kurumda yönetim değişikliği, kişinin yaşayacağı sorunlar ve başka nedenlerle atların düzeninin değişmeyeceği teminat altında olmalı. (Biliyorsunuz belediyelere kayyum atanır, partiler, müdürler, valiler, kaymakamlar gelip gider, şartlar ve uygulama değişir.) Atlar herhangi bir nedenle artık bakılamaz olursa, üçüncü taraflara devredilememeli, Adalar’a iade edilmeli. İspark ahırının İBB’nin elinde bulunmaya devam edilmesi bu bakımdan da önemli. İspark ahırlarında hem olası salgınlara, hem de bu tür durumlara karşı karantina ahırı ve boş ahır hazır olmalı.
- Halihazırda atlarla faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlara, daha önce atla çalışma tecrübesi olmuş kişi ve kurumlara öncelik verilmeli.
- Atlar, binicilik sporu, atla terapi faaliyetleri, atlı ulaşım, atla çalışacak kişilerin yetiştirilmesi-eğitimi gibi çeşitli alanlarda çalışabilir. Bu tür kullanımlar belirten başvurularda atların çalışma şartlarına dair kuralların ne olduğu, şartların kim tarafından denetleneceği sorgulanmalı.
- Kurumun / kişinin elinde at varsa, elindeki at sayısından daha fazla at verilmemeli: 15 atla binicilik dersi veren kuruma, en fazla 15 at daha verilebilir.
- Kurum, bulunduğu yerde atın aylık masrafının ne kadar olduğunu ve aldığı atlar için en az 2 senelik bakım maliyetini nasıl karşılayacağını açıklamalı.
(İyi niyetle at almak isteyen ama bakımının zorluğunu bilmeyen kişiler daha sonra ata bakamayıp ceza almak yerine, baştan engellenmeli. Bizim Facebook sayfamıza dahi “Atlardan iki tanesine ben bakabilirim” gibi yorum ve mesajlar sıkça geliyor. Bir atın aylık bakım gideri 2.500 TL civarıdır. At sayısının çok olması, bazı yerlerde otun ucuz olması, atların merada otlatılabilmesi, eğitim kurumlarında atlara öğrencilerin bakması vb yollarla maliyet düşebilir. Başvuranın belirttiği maliyet öngörülenin altındaysa sebebini açıklaması gerekir.)
- Koronavirüse karşı tedbirler nedeniyle yerinde görüş imkânı kısıtlı olabileceğinden, alınacak atın barındırılacağı yerin içini, dışını, padok alanını gösterir en az üç fotoğraf gönderilmeli. Kişi ve kurumlar, kendilerine at verileceği kesinleşmeden yer hazırlamak istemiyorsa atların barındırılacağı yere dair proje, çizim gönderilmeli.
- Halihazırda atlarla çalışmakta olmayan kurumların başvurusunda, atlarla yapılacak işte çalışacak personelin atla çalışma tecrübesi, daha önce kaç attan sorumlu bulundukları araştırılmalı. İyi niyetli girişimler önünde bürokratik engel çıkarmamak adına, henüz atlarla çalışmayan ancak olumlu ve ciddi bir projesi olan kurumlara a) talip oldukları at sayısının bakım maliyetini bütçelendirebiliyor, b) atlarla çalışacak, atla tecrübesi olan personel gösterebiliyor, c) ata bakacak yeri gösterebiliyor / nereden temin edeceğini açıklayabiliyorsa, at verilebilir. Böyle bir durumda sahiplendirme aşamalı olarak yapılmalıdır. Atlar bu kuruma ayrılır, ancak şartlar sağlanmadan teslim edilmez.
- At sahiplenecek kurumlarda, atlarla çalışacak tüm kişilerin sabıka kaydı istenmeli.
(Çocuklara yönelik suç sabıkası olanların yeniden çocukların bulunduğu yerlerde iş yapmaya çalışması gibi, hayvanlara yönelik şiddet eğilimindeki kişilerde hayvanlarla çalışma isteğinde bulunabilirler.)
- Kurumun tüm faaliyet alanları ve atlarla çalışacak kişilerin özgeçmişleri ile sigorta sicilleri istenmeli. Kasaplık, hayvan ticareti, et ürünleri imalat ve ticareti vb. faaliyetlerde bulunmuş kurum ve kişilere asla at sahiplendirilmemeli. (Beyanların çarpıtılmaması açısından bu madde başvuru şartları arasında açıklanmayabilir, ama mutlaka uygulanmalı.)
- Atlar hayvanat bahçelerine ve benzer nitelikteki kurumlara, kapalı tutulacakları yerlere verilemez.
- Atlar, serum, aşı, ilaç üretiminde ve deneylerde kullanılmak üzere sahiplendirilemez. Tıbbi ürünler atın bedenine mikrop vb enjekte edilip, vücudun ürettiği antikorlardan faydalanmak üzere attan kan alınması gibi yöntemlerle üretiliyor. Bu amaçla kullanılan atlar ömürlerini kapalı kurumlarda geçirip kısa sürede ölüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin fayton atlarını bu şekilde kullanılmak üzere A.Ü. Veteriner Fakültesi’ne göndermesi büyük tepki toplamıştı. Buna izin verilmemeli. Ayrıca, Adaların Atlarının 20 Aralık 2019’dan beri hapsedilmesinin gerekçesi olan ruam hastalığı da atların sağlık sektöründe kullanılmasını kesinlikle engellemeli.
Güncelleme (23 Haziran 2020): İstanbul Büyükşehir Belediyesi, atların sahiplendirme şartları olduğunu belirtmekle beraber bu şartları açıklamış değil.
Geçtiğimiz hafta Ada’dan Mersin’e gönderilen 20 atın, Tarsus Hayvanat Bahçesi’ne verildiğini öğrendik. Yukarıda açıkça belirttiğimiz gibi atların kapatılması kesinlikle yanlıştır.
“Sahiplendirme Komisyonu”nun başında Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı mimar Orhan Demir, üyeleri arasında ise atlarla ilgili çalışmanın bağlı bulunduğu İBB Muhtarlıklar ve Gıda Dairesi Başkanı Ahmet Atalık bulunuyor.
[…] [4] Kaynak: https://adalarinatlari.wordpress.com/2020/05/15/ibbye-onerimiz-atlari-sahiplendirme-sartlari-nasil-o… […]
BeğenBeğen