Bu soruya iki türlü cevap verebiliriz.

1. Çünkü atlar Tarım Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi eliyle katledildi, hapsedildi ve Adalar’dan sürüldü:

19 Aralık 2019’da, 1700 kadar atın yaşadığı Adalar ilçesinde atlara yapılan ruam hastalığı taramasında Büyükada’da 105 at ruam oldukları gerekçesiyle, Adalar İlçe Tarım Müdürlüğü yetkililerince öldürüldü.

İstanbul Valiliği, ilgili yönetmeliğe aykırı olarak, tüm ilçede 3 ay süreyle karantina ilan etti, faytonlar durdurularak atlar ahırlara hapsedildi.

16 Ocak 2020’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütün at ve faytonları satın alacağını ilan etti. Satın alma süreci Mart 2020’de tamamlandı, İBB toplam 1179 atı satın aldı.

Karantina ise, Mart 2020’de 3 ay daha uzatılarak 19 Haziran 2020’de sona erdi.

Atlar hem karantinada, hem de karantinanın sona ermesinden sonra ahırda hapis tutuldular. Gereken hareket alanının ve imkânının sağlanmaması nedeniyle, 1 yıl içinde 700’den fazla at hayatını kaybetti. (Bu konuda ayrıntıyı bilgiyi 1. Yıl Raporumuzda bulabilirsiniz.)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, atların büyük bölümünü satın aldıktan sonra, Mart 2020’de Heybeliada ve Burgazada’nın hemen hemen bütün ahırlarını yıktı. Kalan az sayıda atın ahırları da, atların evsiz kalacağı bilinmesine rağmen Mart ve Nisan 2021’de İBB tarafından yıkıldı.

İBB tarafından hibe edilerek Adalar’dan sürülen 860 at “kayboldu.” Çünkü büyük bir bölümü, aslında atlarla ilişkisi olmayan yerlere dağıtıldılar; atları dağıtan İBB ve sistemden sorumlu olan Tarım Bakanlığı atların çip numaralarıyla takibini yapmadı. (Bu konudaki bilgileri Kayıp Atlar Raporu ve 2. Yıl Raporumuzda bulabilirsiniz.)

2. Çünkü atlar olmadan Adalar’da hayat daha hızlı, daha konforlu, yani daha “kârlı”:

Faytonlar kaldırıldıktan sonra “ulaşım ihtiyacının karşılanması” gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Adalar’a motorlu elektrikli araçlar (otobüs ve taksi) getirildi. Bu araçlar, merkeze daha uzak veya yokuş üstünde olan, dolayısıyla ev fiyatlarının/kiraların daha düşük olduğu mahallelerin cazip hale gelmesine neden oldu. Artık Adalar’ın tamamı büyük bir rant alanı.

İBB’ye ait ulaşım araçları, Adalar Belediyesi’ne ait hizmet araçları ve diğer kamu kurumlarının araçları Adalar’da ciddi bir trafik oluşturuyor. İBB’ye ait otobüs ve taksilerin devreye girmesi, şahısların motorlu araç kullanımını da durdurmadı. İlçemizde, aslında yasak olan bireysel motorlu araçların (“akülü”) sayısı binlerle ifade ediliyor. Yakın zamana kadar motorlu araç trafiğinin olmadığı Adalar’da, çok sayıda kedi, kirpi, köpek ve kuş, tanımadıkları bu araçların çarpması sonucu hayatını kaybetti. İnsanlardan da yaralananlar oldu.

“Ulaşım ihtiyacı” için belediye eliyle adaya getirilen otobüs ve taksiler sadece iskele-çarşı ve evler arasında “ulaşımda” kullanılmıyor. Adada tur atan, ormanlık alanda gezi yapan bu araçlar, insan nüfusunu daha geniş bir alana taşıyor. Motorlu araçlar, yanma riski yüksek olan ormanlar başta olmak üzere adada tehlike yaratıyor.

Adalar’daki ev satış ve kira bedellerinin artış hızı, İstanbul’daki artış hızını aşıyor. Yıllardır adada yaşayan insanlar evlerinden çıkmak ve Ada’dan taşınmak zorunda kalırken, yerlerini daha zengin insanlar alıyor.

Fayton sisteminin atlar lehine düzenlenmeyişi, atları koruması gereken kurallar olduğu halde Adalar İlçe Tarım Müdürlüğü ve İBB yetkililerince bunların uygulanmamış olması basit ihmaller değildi.

Amaç; atları hayatımızdan çıkarmak, böylece hayatı hızlandırmak ve Adaları şehirleştirmekti. Kurumlar atları kâr için harcadılar.